Hepimizin bir soruna veya çözüme yönelik düşüncenin uygulanmasına ilişkin kör noktalarımız ve önyargılarımız vardır. Ulaşmak istediğiniz stratejik sonuca, mevcut kaynaklara veya zaman kısıtlamalarına bağlı olarak, genel kullanıcı deneyimini gözden kaçırmak kolay olabilir.
Bunu yaparken, genellikle bizi kullanıcının arzu ettiği sonuç yerine ticari bir ibrenin kaymasına götüren fikirlerin arkasında toplanırız.
Envato‘da bir Ürün Müdürü olarak, zaman zaman opak bir ticari mercek uygulamaktan, kullanıcı sonuçları yerine rakamların arkasında ivme oluşturmaktan suçluyum. Neyse ki, etrafım her zaman teraziyi yeniden dengelemeye çalışan ve kullanıcıların hak ettikleri sesi ve değeri almalarını sağlayan harika tasarımcılarla çevrili. Tasarım ekibiyle sağlam bir ilişkimiz olmasaydı, bu gibi senaryolar farklı şekilde sonuçlanır, kullanıcıların deneyimini ve ürünlerimizden elde edilen potansiyel değeri etkilerdi.
İlişki kurmak
Ürün ve UX fonksiyonları arasında güçlü bir ilişki kurmak (ve bu ilişkiyi sürdürmek), bir işletmenin önceliklerini ve stratejik itici güçlerini dengelerken kullanıcılar için en iyi sonuçlara ulaşmak için çok önemlidir.
Uzun soluklu bir ilişkinin temeli güvendir. Güven, ürün ekibi içinde her bir tarafın yeteneği, niyeti ve özerkliği karşısında açıkça tanınmalıdır.
Examples of how this could play out:
- Yeteneğe güvenin – Farklı beceri setlerini kucaklayın ve roller arasında var olan uzmanlaşmaya eğilin. İki disiplin arasında bariz bir geçiş olsa da, her bir işleve özgü nüanslardan ve deneyimlerden yararlanın ve bunları kutlayın.
- Niyete güvenin – Fikir ayrılıkları olduğunda, olumlu bir niyet olduğunu varsayın ve bu olayları birbirinizden öğrenmek için bir fırsat olarak kullanın. Her ikiniz de aynı hedefe ulaşmaya çalışıyor olmalısınız, bu nedenle sonuçlarınızı ortaya çıkaran çalışmayı gösterin ve birbirinizi yolculuğa çıkarın.
- Özerkliğe güvenin – En başından itibaren net beklentiler, roller ve sorumluluklar belirleyin. Muhtemelen Ürün ve UX arasındaki uyumsuzluğa katkıda bulunan en önemli faktör, ‘çizginin nerede olduğunu’ bilmemek ve bazen çakıştığını anlamaktır. Sınırları bulmak sabır, zaman ve pratik gerektirecek ancak gelecek için fayda sağlayacaktır.
İlişkinin sürdürülmesi
Artık güven üzerine inşa edilmiş sağlam bir temeliniz olduğuna göre, bunu sürdürmek için çaba sarf etmeniz hayati önem taşır. Şeffaf ve sık iletişim, Ürün ve UX arasında sağlam ve güvene dayalı bir ilişkinin sürdürülmesi için çok önemlidir.
Eğer bir Ürün Müdürüyseniz ve bugün UX ile konuşmadıysanız (ya da tam tersi), neden konuşmadınız? Eğer cevabınız “bugün izin günleri, tatildeler vs.” dışında bir şeyse, bunu ciddi bir şekilde sorgulamalı ve yeniden düşünmelisiniz.
Sık ve açık bir diyalog, tasarım, inşa, sevkiyat ve öğrenme süreçlerinde etkinliği, şeffaflığı ve uyumu artırmaya yardımcı olacaktır. Bu tür iletişimler belirsizliği erkenden ortadan kaldırır ve hat boyunca değerli zamandan tasarruf sağlar; sonuç olarak kullanıcılar daha iyi ürünlere ve özelliklere daha hızlı erişir. Buna ek olarak, bu netlik, özellikle her iki tarafın da çatışma karşısında muhtemelen (ve genellikle haklı olarak) yol hakkı olduğunu varsayacağı durumlarda, Ürün ve UX arasındaki sürtüşme için önleyici bir önlemdir.
Güçlü bir Ürün ve UX ilişkisinin bir diğer temel taşı da işbirliğidir. İşbirliğine dayalı test, beyin fırtınası, analiz ve tasarım sayesinde, daha önce düşünülmemiş olabilecek çok yönlü çıktılar ortaya çıkabilir. İki fonksiyonun tamamlayıcı katkılarının ötesinde, bu süreçte empati de kurulur. Sadece iş arkadaşlarınızın çalışma yöntemlerine değil, aynı zamanda kullanıcılara da empati duyulur.
Zirvedeki işbirliği fırsatları şunlardır:
- Kullanıcı görüşmeleri. Çok açık olabilir ama kullanıcı görüşmeleri ortak bir sorumluluktur. UX’in sorumluluğunda olsa da, görüşmeler mümkün olduğunca işin tüm yönleriyle ele alınmalıdır. Katılımdan elde edilen ve vazgeçilmez olan içgörülerin ötesinde, Ürün ve UX arasındaki bağ süreç içinde güçlendirilebilir ve ürün sunumunun sonraki aşamalarına taşınabilir.
- Eskiz seansları. İster sanal ister analog olsun, fikirleri ‘kağıda’ dökmek, bir şişedeki şimşeği yakalamak için harika bir yoldur. Ürün ve UX arasında birlikte gerçekleştirilen eskiz çalışmaları, birbirlerinin bilgileri, bakış açıları ve bir soruna yaklaşımları hakkında benzersiz bir içgörü sunar. Birbirini tamamlayan beyin fırtınası, daha iyi düşünülmüş sonuçlar yaratır ve fikirleri birlikte yinelemek için bir alan oluşturur.
- Yol haritası. Bir ürün yol haritası aracılığıyla bir işletmenin gelecekteki yolunu belirlemek, tek başına gerçekleşmesi gereken bir şey değildir. Masadaki kilit koltuklardan birinin UX fonksiyonu olması gerekir. Bu mercek olmadan, kullanıcıların aslında istemeyebileceği bahisleri piyasaya sürme riskiyle karşı karşıya kalırız. Test ettikçe ve öğrendikçe, yol haritaları dinamik olmalı ve kullanıcılar için en iyi sonuçları sağlamak üzere UX tarafından sağlanan girdilere uyum sağlamalıdır.
Güçlü bir Ürün/UX ilişkisi kullanıcılar için nasıl daha zengin bir değer sağlar?
Ürün ve UX arasındaki güçlü ilişki verimlilik artışı ve ticari avantaj sağlarken, bu ilişkinin nihai faydalanıcısı kullanıcılardır. İki disiplinin birleşmesi, kullanıcıların sorunlarının, isteklerinin ve ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılmasını sağlar. Ticari itici güçler hala stratejik olarak zorunludur, ancak kullanıcı öncelikli düşüncenin uygulanması, işletme ve kullanıcılar için en değerli sonuçların elde edilmesini sağlar.
Bu yazı; Jimmy Joslin tarafından “10 Nisan 2022 tarinde “How a strong relationship between Product Management and UX delivers richer value for Envato users” başlığı ile yayımlanmış, 04 Mayıs 2024 Tarihinde CreatifyMind tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Bir yanıt yazın